+18

Başlığa dair paylaşmak istediğim bana göre can alıcı kısma, ilk görselden sonra değineceğim. Bunları bana düşündüren nedenleri pas geçip, ekranı hızlıca kaydırmak isteyebilirsiniz.

Yaklaşık 8 ay süren bir altyapı hazırlığı sonrası, RenkveStil isimli yeni oluşumumuzla çok iddialı eğitimler vermeye başladığımızı duyurmuştum. 

Birbirine çok zıt iki eğitmen olmamızın sonucunda -ki eğitim programımıza büyük bir artı olarak yansıyor- kursiyerlerimize gerçek zamanlı, tesadüfi ve ilginç anlar sunarak farkındalıklarını da yükseltme şansı buluyoruz.

Bu eğitimler esnasında kursiyerlerimizin en şaşırdığı noktalardan biri de modaya bakışım oluyor. Hatta bakmayışım.

“Giysi / giyim / tasarım / perakende” sözcüklerinin “moda” sözcüğü yerine kullanılabildiği tüm başlıklar, uzmanlığımın dokunduğu alanlar olarak ilgimi pekala çekiyor:  

  • Giysi tasarımı ilgimi çok çekiyor örneğin. Çizgisini beğendiğim, tarzını koruyabilen tasarımcılardan keyifle takip ettiklerim var. 
  • Giyim tarihi değilse de bazı dönüm noktaları kısmen.
  • Hazır giyim malzemeleri ve teknolojilerindeki gelişmeler epey.
  • Online giyim alışverişi platformlarının yazılımlarını ve nihai tüketici olarak gözlemleyebildiğim kadarıyla kurgularını görmezden gelemiyorum
  • Giyim endüstrisi satış kanallarında artırılmış gerçeklik (augmented reality) elbette takip edilesi
  • Trendler peşinde gitmek durumunda olan sektörün desen temalarına dair talebini takip etmek durumundayım.

Türkçe kullanımımda, uyarıldıkça veya fark ettikçe yanlışlarımdan arınmaya çalışıyorum.

“Moda” sözcüğünün karşılığını güncel Türkçe sözlükten de “toplum yaşamına giren geçici yenilik” olarak teyit edince, moda eğitimi, moda tasarımı gibi dile yerleşmiş kavramların zihnimde neden çelişkili, geçici ve ciddiye almadığım bir ifadeye bürünmekte olduğunu hem nihayet idrak edebildiğimi, hem de aktarabildiğimi sanıyorum. 

Aslında “bir sonuç” olan giyim akımlarındaki yansımayı değil, tabanda bu sonuca yol açan tüm dinamiklerin “moda” ile tanımlandığını düşündüğüm için belki de. Neyse. Güneşin doğmadığı ve batmadığı bilinmesine rağmen, görüş açısına girip çıktığı yönlerin doğu ve batı  sözcükleri ile dile yerleşmiş oluşunu kabullenmek gibi muamele etmek gerekir belki de “moda” sözcüğüne…

Sözcüğün ardındakileri yavaş yavaş okuyabilmeye başladığımdan bu yana bir toplum yönetim aracı olarak gördüğüm “moda”nın sunduklarına heyecanlanamıyorum. 

Sektör birliklerince, derneklerince yapılan tüketici eğilimleri raporlarının ve analizlerin takibi ve yorumlanması profesyonel yaklaşımın gereği tabii ki.

Ancak, kutlama havasında “Önümüzdeki senenin küresel moda renkleri anons edildi, yaşasın!” coşkusu, tahmin edeceğiniz üzere pek de benlik değil.  (makale1makale2

Şu ana kadar yazdıklarımla, modayı küçümsüyormuşumcasına bir yanlış anlaşılmaya yer vermemek adına, tam aksine, moda endüstrisinin; eğlence endüstrisi, medya ve her şeyden önce toplum mühendisliği çalışmalarının desteği ile ne kadar güçlü olduğunun bilincinde olduğumu özellikle vurgulamak isterim.

GELELİM, BU BAŞLIĞI ATMAYA BENİ YÖNELTEN KONUYA:

image
kaynak:  Prue Stent via WGSN

Gelecek sezonların trend öngörüleri, takipte olduğum konunun otoritelerince, iletişimde olduğum yabancı meslektaşlarımca ve abonesi olduğum e-bültenlerle tabii ki önüme geliyor. 

Dün posta kutuma düşen, “kendimizle gurur duyuyoruz” temalı duyuru, kabaca aşağıdaki gibiydi.

“2016′da 2018 için öngördüğümüz trendlerden üçünün gerçekleşmek üzere olduğunu, Getty Images (stok fotoğraf sitesi) sitesinin kullanım istatistiklerine dayanarak yapmış olduğu araştırma ile de teyit ettik”

Bu duyuruya geri döneceğim az sonra..

Renkleri, beden tiplerini ve beğenileri okuyabildiğinizde, giyime dair öngörülerin hangilerinin tutacağını, hangilerinin nihai tüketici tarafından talep görmeyeceğini gayet net görebiliyorsunuz.

Üzerine çalışacağım, ağırlık vereceğim, satılabilirliğinin yüksek olduğuna kanaat getirdiğim baskı desen temalarını belirlerken ben de yardım alıyorum bu öngörülerden. Yeri geldiğinde bu kaynaklardan, yeri geldiğinde sektörel fuarları ziyaret ederek… (Meraklısına not: trendi doğru tercüme ederek bilgiyi kullandığım pazar “active wear” desen tasarımına doğru kayıyor)

1-MODA ÜRÜN ARZINA DAİR GÖRÜŞ

Renk okur yazarlığı düşük olan sektörde, "Vay nasıl da bildi, trend öngörülerini nasıl da filtreledi, falcı gibi valla!” intibasını vererek hava basmak madalyonun bir yüzü. 

Diğer ve asıl önemli olan yüzü ise;  danışmanlık verdiğiniz firmanın tasarımlarını üretime bir kaç ince renk ayarı ile doğru kanalize ederek, kazançları artırmaya ve kayıpları minimize etmeye  imkan sağlayışı. Ancak…

Renk bilgisi bu filtrelemeyi tek başına yapmaya yeterli değil  Renk bilgisini desteklemek üzere en azından 2. Dünya Savaşından günümüze toplum mühendisliğini dikkate almak durumundasınız. (Benim gibi bu konulara hakimiyeti  olmayanlara, karşıt görüşleri dahil ederek araştırma yapmayı öneririm) 

 - Doğal ve sentetik ürünlerin işlenmesinin kaynaklara etkisine ve kaynakların mevcut durumuna dair açıklanan raporları sorgulayarak takip ettiğiniz gibi, perde arkasında kollanan çıkarları da araştırmalısınız. 

- Günün gerçeğini temsil edercesine rol model olarak sunulan bireyin(!) henüz kurgu aşamasında bir “geleceğin bireyi”ne altyapı hazırladığının farkında olmalısınız.

Olmalısınız ki, köpürtülmüş trend haricinde, gerçek pazarın istek ve ihtiyaçlarını da karşılayacak arzda bulunabilesiniz. (şu köpürtmek lafına da gıcık oluyorum, görünürlüğü artırmak mı doğrusu?) 

Sezgisel seçimlere yanıt verecek ürünlerin (fiyat gibi rahat erişimi ilgilendiren parametrelerle) sunulamadığı moda hakimiyetindeki bir piyasada, yukarıda saydığım konular gözetilerek üretici firmalara rekabette üstünlük kazandırmak mümkün ve kolay.

 

2- MODA ÜRÜN KULLANIMINA DAİR

Fakat işi nihai tüketici tarafından ele aldığımızda, modayı gerek kendiniz için, gerekse çocuğunuz için sorgulamak durumunda olduğunuzu düşünüyorum. 

Moda ürünler içerisinde ihtiyacınızı karşılayacak ürünleri satın almaktan bahsetmiyorum elbette. Her alışverişinizi iyi günlerde kullanın demek düşer bana.

Moda akımlarına kapılarak(!) ve hem de paranızı vererek, neye alet olabileceğinizi / neyi destekliyor olabileceğinizi sadece kısacık düşünmenizi öneriyorum. 

Aklıma, anlamı bilinmeden giyilen yabancı dildeki T-shirt yazıları geliyor. Bu konuda önümüze düşen örnekler ne kadar matrak ise, bahsettiğimiz bu başlık da komik olmaktan bir o kadar uzak.. 

“Trendy” olmak, kulağa eğlenceli ve hatta belki havalı gelse de, kullanılan bir detayla dahi olsa “bir fikrin altına imza atmanın”, “bir fikre taraftar olmanın” büyük sorumluluk gerektirdiğini düşünüyorum

Yalnızca bireysel duruşunu alışkanlıktan ve ezberden arındırıp gözlemleyebilenlerin; taraftarlıklarının sınırlarını sorgulayacak ve çizebilecek yetkinlikte olduğunu sanıyorum.

Akımların ardında gördüğüm çağrışımlardan rahatsızlığımı belirtmiş olmak, bu mecra için yeterli olacaktır. Pedofilinin, cinsiyetsizliğe özendirmenin, savaş ve mülteci politikalarının moda ile ilişkisini benden değil, bu konulara ömrünü adamış yetkin ağızlardan takip etmenizi öneririm.

Duyuruya dönecek olursak…

Duyuruyu yapan kuruluşun, bu araştırmaya kendi yorumuyla yer verdiği sayfada sanatçılardan alıntılanmış, titizlikle seçilmiş kışkırtıcı fotoğrafların, toplumun eğilimlerini mi yansıttığını düşünüyorsunuz

Yoksa;

Sosyal medyada gerçek bir olayla eşleştiğinde çoğunluğu isyan ettiren temaların normalize edilmeye çalışıldığı hissiyatı beliriyor mu sizde de?

Orijinal duyuru sayfasında kullanılan temsili fotoğrafların, Getty Images sitesinden olmadığını ve bahsi geçen üç başlığa dair içeriği temsil etmediğini de meraklısı için belirtmiş olayım. Görselin beyin yıkama gücü! 

Popüler olana değinmem yerine farklı bakış açısından görüş paylaşımı tercih eden okuyucu ve proje / fikir paylaşımı tercih eden kurumsal müşteri kitlem olduğu için mutluyum. Teşekkür ederim.