DEKORASYONDA RENKLERİN GİZEMİ - RÖPORTAJ
HOME STYLE TR - RÖPORTAJ
Renklerin hayatımızdaki yeri zannettiğimizden daha büyük. Uzun yıllar renk analizi üzerine ustalık kazanmış olan Oya Komar, doğru renk kombinasyonlarıyla mekanlarda arzu edilen ambiyansın mümkün olabileceğinin altını çiziyor.
Bir mekana renklerle kimlik kazandırabilmenin yolları nelerdir?
Bir mekana iki nedenle kimlik kazandırmak isteyebiliriz. Evimizdir ve bizi yansıtmasını, dolayısıyla rahat edebilmeyi hedefleriz ya da ticari bir mekandır, istenilir çağrışımı yaratması gerekmektedir. Her iki durumda da estetik bütünlüğü, uyumlu bir renk skalası ile yakalamak şarttır. Kişilerin renk seçimlerini, tonları gözeterek, dört-beş ana renk skalasında toparlayabiliyoruz. Her renk skalasında “mavi”nin ayrı bir tonunun olduğunu düşünün; “puslu orta koyulukta bir mavi”, “gece mavisi” ve “petrol mavisi”, ayrı paletlerin mavileri. Her biri, kendileriyle ortak renk özelliklerini (derinlik, yoğunluk, sıcak veya soğuk alt tonlar) paylaşan diğer tonlarla ahenk içerisinde. Renk uyumuna, ancak aynı paletten seçtiğimiz renkleri birlikte kullanabilmek ve birbirinden farklı kombinasyonları kullanmak suretiyle ulaşabiliyoruz.
Siz bu konuda ne tarz çalışmalar yapıyorsunuz?
Çalışmalarımda bir konut söz konusu ise, oturan kişinin hangi renk paleti ile bütünleştiğine (ki bazen kişisel bir renk analizi yapmaya gerek kalmaksızın mevcut mobilya, döşemelik kumaş, perde seçimleri bu konuda bir gösterge olabilmektedir) veya hane halkı söz konusu ise asgari müşterekte buluşturabileceğim renk paletine göre önerilerde bulunuyorum. İşyerlerinde ve ticari alanlarda ise ikinci bir yöntem kullanıyorum. Mekanın çağrıştırması istenen sıfatlar bir araya getiriliyor ve renkleri ve tonları belirledikten sonra, renk kombinasyonu öneriyorum. Mesleğimden (kişileri kendilerine yakışan, doğal renklerini bütünleyen renk tonlarına yönlendirmek) edindiğim deneyime göre; kişiler giyimde de, dekorasyonda da, hatta imkanları varsa araba rengi seçimlerinde de aynı aileden tonlara el uzattıklarında, seçimlerinden keyif alıyorlar. Fakat renkleri tanımlamayı bilmeyince, bazen el uzattıkları renkte ürünün malzemesi bütünün arasından sırıtabiliyor, bazen ani bir etkileşimle alınan ürün yerini bulmayabiliyor. Hedefim, denemek yanılmaksızın kişinin renk seçimlerini formüle edebilmek, hayatını kolaylaştırmak.
Dekorasyonda renk tercihleriyle insan kişilikleri arasında nasıl bir bağlantı kurabiliriz? Mavi-yeşil tonları tercih edenler genellikle şu karakterde, kahve bej tonları tercih edenler şu karakterde, çok renkli eşyaları tercih edenler şu karakterde diye bir genelleme yapılabilir mi?
Yapabilirim elbette ama işin bu kısmı bilimsel bir tasnif değil, sadece gözlemlerime dayanıyor .
Minimalist tarzı benimseyenler, duvarlarda genelde beyaz, gri, taş renklerini kullanmayı severken, mobilyalarda koyu renge yöneliyorlar. Belki bir iki tane renkli obje ile mekana renk katıyorlar. Tarzlarını “rafine” olarak özetleyebiliriz. Genelde az sayıda kişi ile veya ikili sohbetlerden keyif alıyorlar. Mükemmeliyetçi olmanın yanısıra, başkalarından da bunu bekliyorlar. Ve sanırım ev temizliğinde en hassas olanlar bu gruptan çıkıyor. Klasik tarza yatkın olanlar veya günlük hayatlarında sportif görünenler, iş hayatındaki rekabet ortamlarını evde rahatlıkla dengelemek üzere, doğal dokulu kumaşlara, ahşaba çok yöneliyorlar. Duvar renklerinde genelde bejler, şampanya renkleri kullanarak mekanlarını ısıtıyorlar. Aynı zamanda etnik dekoratif ürünlere de yer verebiliyor, nispeten köşeli mobilyaları tercih edebiliyorlar. Kalabalık ortamları, topluca bir araya gelmeyi, sohbeti çok seviyorlar.
Daha romantik tarza sahip olan, iyi dinleyici diyebileceğimiz kişiler, ev dekorasyonunda yuvarlak ve kavisli hatları rahatlıkla kullanıp, hafif ve uçuşan perdelere, nispeten açık renkli döşemeliklere el uzatabiliyorlar. İnci beyazı diyebileceğimiz gri ile kırık beyazlar, puslu açık pembeler, açık lilalar dekorasyonun bir köşesinden bize göz kırpıyor. Evleri de kendileri gibi sükunet çağrıştırıyor.
Çok değişik dokumaları rahatlıkla mekanlarında kullanabilen, çok düşünerek ve uzun süreli kullanabilecek detayları evlerinde bulunduranlar, genelde neşeli mizaçlılar. Alışverişlerinde kaliteyi gözetiyor, az, öz alım yapıyor ve bedelini son sırada değerlendiriyorlar. Duvarda renk seçimleri genelde fildişi rengi ve aksesuarlarda renk oyunlarına meyilliler. Ev içerisinde günün moduna uygun ayarlamaları en rahatlıkla becerebilen ve neyi istediğini - neyi istemediğini çok iyi bilen bir grup.
Bir de pop art’tan etkilenmiş son bir grup var ki, çizgi film, çizgi roman kahramanlarına tepsilerinden, tablolara kadar her yerde kullanmayı seviyorlar. Genelde biriktirmeye alışkın olduklarından, bol bol dekoratif kutuyu evlerinde görebiliyoruz. Mekanlarında 3-4 ana baskın rengi bir arada kullanmaktan keyif alıyorlar. Elbette her grubun diğer gruplarla kesiştiği ayrıntılar da mevcut.
Renk oyunlarıyla mekan düzenleme konusunda ipuçları verebilir misiniz? Bir mekanı olduğundan büyük göstermek vb. renklerle ne kadar ve nasıl mümkündür?
Renk oyunları yapılırken öncelikle mevcut mobilyalar, yer kaplamaları, değişmeyecekse halılar ve perdeler gözetilmelidir. Yaşam alanlarında neyin hedeflendiği dikkate alınmalıdır.
1- Soğuk renkler (yeşil, mavi, mor) genelde sakinleştirici, rahatlatıcı, huzur verici renklerken, sıcak renkler (sarı, turuncu, kırmızı) harekete, sohbete yönlendiren renklerdir.
Fakat bir renk uzmanı olarak, renklerden ziyade alt tonları hesaba katmayı tercih ediyorum, yani rengin zemininde görebildiğim renk dokunuşundan yola çıkıyorum. Yani bir duvarı nötr bir renge, örneğin beyaza veya kreme boyamayı önereceksem, o renk pembemsi midir, sarımsı mıdır yani sıcak mıdır ; yoksa zeminde yeşil veya mavi görüyorsam soğuk alt tonlu mudur kriteriyle hareket ediyorum.
Kabaca özetlemek gerekirse, harekete, sohbete yönelten bir kırmızıyı yatak odasında kullanmak akılcı değilken, rengi hafif mavi ile kırıp soğuk ve sakinleştirici etkiyi almak mümkün. Duvar boyasından, çarşaftan, yastıktan, halıya, perdeye kadar bu renkte dokunuşlarda bulunulabilir.
2- Açık renkler mekanları olduğundan geniş gösterirken, koyu renkler daha dar alan algısını veriyor.
3- Açık ve koyu kontrastı kullanılan mekanlarda, yine alan algısı daralıyor. Dolayısıyla küçük bölümler için önermiyorum.
4- Degrade renk geçişlerinin bulunduğu mekanlarda bir konuya odaklanabilmek daha kolay. Çalışma odaları, sohbet alanları bunun için ideal.
5- Bir mekanda tek bir rengi vurgu olarak kullanmak, tüm algıyı değiştirebiliyor. Çarpıcı bir renge boyanmış tek bir duvar, mekana renk veren bir çiçek, obje veya tablo rengin çağrışımını odaya vermek için yeterli.
Danışanlarınız genellikle size hangi taleplerle geliyorlar? Çalışma sisteminizden söz edebilir misiniz?
Kişiyi bütünleyen giysi, saç, makyaj, saç tonlarını belirlediğim renk analizi seanslarımın yanısıra, bir mekanda estetik bütünlüğü sağlayacak renk paletlerini talep edenler de mevcut. Duvar boyası rengini değiştirmek isteyen kişilerden tutun, butik otel gibi sıfırdan inşa edilen ticari mekanlara, boya yenilemek durumunda olan anaokullarına ve vitrin moodboard’u belirlemeye kadar talep gören bir hizmet. Bahsetmiş olduğum üzere ya kişinin seçimlerini bir renk çerçevesine oturtuyorum ya da istenilen algıyı.
http://www.homestyletr.com/haber-detay/dekorasyon/renklerin-gizemini-kesfedin/10