MUM DEKORATİF BİR SARF MALZEMESİ Mİ, BİBLO MU?
Yanıtı benim için tartışmasız “Elbette dekoratif bir sarf malzemesi!” olan soru bugünlerde sık aklıma düşüyor.
Davetli olduğum son derece “in” bir restaurantta ışık vermeyen mumluğa elimi uzatıp, çakmağımı mumu yakmak üzere çıkarttığımda, mumluğun boş olduğunu görmekle başladı konuya takıklığım… Oldukça naif bir şekilde, servis yapan arkadaşın gözünden kaçmış olabileceğini, elbette ki sönen mumları değiştirmeleri veya yakmaları konusunda tembihli olacaklarını falan düşünmüş, utandırmaksızın bu işi kaçamakça yapmayı planlamıştım.
Ve şimdi de algıda seçicilik ile tek gördüğüm şey mum ve mumlar ve mumluklar ve mum tepsileri ve porselenmişçesine muamele gören terkedilmiş mumlar.
Kesme çiçek ile aynı renk mum yok ise, çiçeğin sapı ile benzeşen tonda yeşil mumun “mum çekmecesi”nden seçildiği bir renklilikte büyüdüm.
Sonuna gelen mumların eritilerek yeni homojen renklerde mumların elde edildiği, gerekirse evde üretildiği, mum kullanımının bütçe değil, göz zevki ile bağdaştırıldığı bir evde… Mumlar üstüne bir dizi makale ve araştırma okuyorum şimdi: Aydınlatma fonksiyonu, dînî ritüel olarak kullanımı, okültizm ile ilintisi.
Yine de beni en çok cezbeden özelliği dekoratif boyutu. Herhangi bir mekana verebildiği görsel sıcaklık:
Mumlar size de aşağıdaki mesajları veriyor mu? :)
1-
Çiçeksiz vazo gibi, mumsuz şamdana da akıl sır erdiremedim bugüne dek… Mum yoksa, şamdan da olmasın lütfen.. “
Bu havuza o kadar para saydım ki, su doldurmaya bütçe yetmiyor” misali:
2-
Eğik mum, bir de yanmıyorsa eyvah eyvah… “Özendim işte, görüyorum dergilerde, mergilerde.”:
3-
“Hoşgeldin, ama mumlarım çook kıymetli ve senin için harcayamam… Biblo muamelesi yapıyor olduğum için kınama”:
SONUÇ:
Hem renk, hem sıcaklık, hem mekana yaşam katabilen, sadece misafirlerimizi değil, kendi ruhumuzu da onurlandırabilen bu basit dekorasyon objesine hakkını verebilmemiz dileğiyle!