TİKTOK FİLTRELERİ BİRAZ TIRT
80lerden bugüne renk analizi diye başlamak istiyorum bu yazıya. Yok yok, mesleğimin doğumuna ve gelişiminin tamamına şahitlik edemedim. 80lerde henüz çocuktum, Geleceğim bu konuya, ama önce bir girizgah yapayım:
Bu yazının amacı henüz renk analizinden geçmemiş ama renklerini bulma gayretindeki kişilere fikir vermektir. Renklerinizi kumaşlarla ölçüm sonrası öğrendiyseniz, aşağıda değineceğim konuda zaten hemfikirizdir sanırım, vakit kaybetmeyin ;)
1980'lerde Carole Jackson'ın Color Me Beautiful kitabının ve programının piyasaya sürülmesi, renk analizinin dünya çapında popülerlik kazanmasına neden oldu. İnternette biraz araştırınca, o dönemi coşkuyla hatırlayanlar kadar, alışverişlere renk kartelası ile çıkanların satış danışmanlarına kabus yaşattığından da sıkça bahsedildiğini görürsünüz.
Renk analizinin popülaritesi 90larda azalmasına rağmen sosyal medyanın gücü ve renkli paylaşımların cazibesi ile, son senelerde ilgi yeniden canlandı. Karşılaştığım yakın tarihli bir makale, TikTok'da #coloranalysis etiketli videoların 631 milyondan fazla görüntüleme sağladığı yazıyor.
Hep diyorum; renk danışmanlığını anlatmak mı (17 sene önce), şehir efsaneleriyle boğuşmak mı (şimdi) arasında seçimim ikinciden yanadır. Biz renk danışmanlarına erişebilirliği de sağladığı için, bu yeni durumlara “pek güzel gelişmeler” gözüyle bakıyorum.
Bir şehir efsanesi ile daha memnuniyetle boğuşmak ve doğru bilinen bir yanlıştan bahsetmek istiyorum:
Profesyonel renk analizi hizmetleri, cildinizin farklı renklere nasıl tepki verdiğini gözlemleyen bir teknik kullanır. Dijital ortamda portrenizi, mevsim renklerinden oluşmuş çerçevelerin ortasına yerleştiren programlardan, ne hayır gelir, ne sağlıklı sonuç çıkar çünkü renklere tepki verebilecek bir ciltten bahsedilemez :)
Bu filtreleri denemiş kişilerin akıllarının daha da karıştığını “yanıttan daha çok sorularım oluştu” benzeri paylaşımlarından anlamak mümkün..
Bu nedenle TikTok, IG filtreleri ve benzeri teknik kullanan mobil uygulamalardan kaçınmanızı önereceğim.
Konuyu biraz araştıranlar cilt “alt” tonu ve cilt “üst” tonu tabirlerine aşina olsa gerek. Alt ton, cildin tepkisi; üst ton ise gördüğümüz ve porselenden, buğdaydan, esmere dek isimlendirdiğimiz renk niteliğidir diyerek kısaca özetlemiş olayım.
Konu üzerine düşünmekteyken şu iki istisnai durumu da paylaşmış olayım:
- Belki fondöten seçimleri için dijital programların yardımı alınabilir, üst ton ile eşleşen bej skalası isabetli sonuç verebilir ama cilt alt tonu bulmak için doğru araç değildir.
- Belki, ama sadece belki, fotoğrafınızdaki renkler gerçeğe çok çok yakınsa, çok parlak renklerin önünüze geçip geçmediğinize dair küçük bir fikir sahibi olabilirsiniz.
Derim ki, filtrelerle zaman kaybedene dek, gardrobunuzdan bir kaç parça renk ile denemelerinizi yapın ya da profesyonel bir renk danışmanı eşliğinde renklerinize bir an önce kavuşun ve aklınızda soru kalmasın. ;)