TASARIMCIYLA ÇALIŞMAYI ÖĞRENMEK

Hazır giyim firmalarından bahsediyorum. Tasarımcının, şahsi renk ve kesim beğenisinden yola çıkarak markanın koleksiyonunu hazırlamasından. tasarımcının çizgisi markanın tüketicisi, markanın DNA'sı ile eşleşiyor ise söyleyecek elbette sözüm yok. 

Farkındayım ki sezonun renk ve konsept akımlarından alıntı yapılıyor. Ancak tasarımcının kendi beğeni çerçevesinin haricinde kalıyorsa bu alıntı detaylar, adaptasyon denemeleri bilgi içermediğinde, çalkantılı denizlerde yönünü bulamayan bir koleksiyon intibası bırakıyor bende.

En basitinden bir örnek; tasarımcının kendi zevki ile çelişen renkte bir ürüne, kendi beğenisinden bir renkte metal zımbalatması, nakış ekletmesi, düğme şekli seçmesi…

Hem kaynakların yanlış kullanımı, hem ancak indirimde satılabilecek veya daha kötüsü iade olacak stok, firmanın kaybı olduğu kadar ülke ekonomisinin de kaybı. Depolama maliyetlerinden, taşıma maliyetlerine, hammaddeden işgücüne büyük kayıp.

Bu eleştiriyi burada bitirip, elde var “mızmız” vaziyetinde yazıyı sonlandırmayacağım, mevcut renk bilgimin reklamını yapmayı direkt atlayıp, çözüm önerimi sunacağım.

ÇÖZÜM ÖNERİM:

Tasarım ekibinde 4 renk grubundan tasarımcıyı (meraklısına anlatırım, bir de 5. grubumuz çıktı ortaya) tamamen yaratıcılıklarında özgür bıraktığınızda, kendi beğenilerinin haricinde sezonun OLMASI ŞART parçaları ekip arkadaşlarından en az biri tarafından içselleştirilmiş şekilde koleksiyona yansıyacaktır.

BONUS:
Bu önerimin başarılı sonucunda iddialıyım. Tek bir tasarımcının kendi beğenisine paralel %20lik bir kitlenin beğenisine hitap etmesindense, koleksiyonun, potansiyel tüketici kitlenin tamamına hitap etmesi çok mantıklı değil mi?

Bence de :)

image

Gözlem kaynaklarım:
Hazır giyim firmalarının iade depolarındaki incelemelerim, gözlemlerim, okuduklarım
2000i aşkın danışanımdan aldığım teyitler
Prova mankenliğini yapmış olduğum uluslararası markalar
Tüketici gözüyle incelediğim, kendine ait tek çizgisi olan yerli kişisel ve kurumsal markalar