LOGO RENGİ SEÇERKEN
“Yemek yapacağım, ne kadar tuz kullanayım?” sorusuna eşdeğer bir soru benim için “Sen anlarsın. Logo rengim ne olsun Oya?” sorusu.
Yemek kaç kişilik, nasıl pişiyor, malzemeler ne, yiyen kişilerin tuzlu/tuzsuz beğenisi nasıl? Ya da daha matrağı, “tuzda levrek” mi söz konusu? “Kaç kg” tuz gider diye mi soruyorsun? Bunları bilmeden yanıt vermek soruyu geçiştirmek, yanlış yönlendirmek olur.
Geçtiğimiz sene azımsanmayacak sayıda telefon geldi logo rengi konusunda. Ezberleri bozan, B planlarına şans vermek zorunda kalınan bir sene olduğu için sanırım. Beklenti çoğunlukla, telefon görüşmemiz sonrası logo renginin de belirlenmiş olmasıydı.
Bazılarıyla günler süren çalışmalarımız oldu. Bazıları zaten işin uzmanlarıyla çalışmaktaydı, marka kimliği ajaslarına ve grafik tasarımcılarına alternatif öneriler getirebildim. Markayı anlayabilmek üzere sorduklarıma yanıt veremediği için hayal kırıklığına uğrayan dostlarım da oldu maalesef.
Niyetim elbette bu soruyu küçümsemek değil. Bir kaç soru eşliğinde, seçimin ciddiyetine dikkat çekmek isteğindeyim sadece. Yalnızca bir köşesinden tutabildiğim bu uçsuz bucaksız alana, renk disiplininden bir bakışla ufak bir katkıda bulunmaya çalışacağım.
Yeni dönem, az ve öz grafik unsurları daha etkileyici buluyor. Seçimler bu nedenle gittikçe daha da önem kazanıyor. “Bir de şunu ekleyelim” mantığı artık işlemiyor :)1
İdeal olan: Öncelikle, İş modeli, ürün/hizmet, hedef kitle, marka konumu, slogan ve diğer tüm başlıkları tanımlayabilmek gerekir. Markanın oluşumuna destekte bulunacak kişilerin hedeften sapmaması için “brief” de diyebileceğimiz bu çerçevenin net olması önemlidir.
Logo, amblem ve renk(ler), şahsi düşünceme göre, tüm bu briefi kucaklayan bir temsil aracı olmalıdır.
2
(a) Kendi isminizle veya tarzınızla anılacak, ürünü veya hizmeti salt sizin sunabildiğiniz kişisel bir marka mı oluşturuyorsunuz (danışman, mimar, tasarımcı vb)
Kişiliğinizden yansııyan renkler, iş kolu için uygunsa iç sesinizi dinleyebilirsiniz. Renkli mobilya tasarımlarınızı renkli bir logo ile sunmak akla yatkındır ama mesafeli duruşunuzu yansıtan siyah beyazları kullanmayı “X Abla Anaokulu” açıyorsanız bir kez daha düşünmeniz gerekir.
yoksa
(b) Ürününüze veya hizmetinize ilgi duyanların karşısına kurumsal bir kimlikle mi çıkıyorsunuz?
Şahsi beğenilerinizi şahsi hayatınıza saklamanız en uygunudur. Bu noktada renkleri belirleyecek olan markanın ihtiyacıdır.
3
(a) Markanız salt online bir girişime mi yönelik (youtube kanalı vb)
Seçimizde epey özgür olabileceğiniz bir alan.
(b) Logonuz dijital platform haricinde nerelerde varlık gösterecek?
Basılı malzeme, farklı ebatlarda ambalajlar, ürün, mağaza tabelası, kapı tabelası gibi farklı alanlarda yer alacak logoların her bir mecra gözetilerek asgari müşterekte planlanması gerekir. Söylemeye gerek yok, her bir yüzey için kullanılacak Pantone karşılığı farklı olacaktır ki, logo rengi aynı görünsün.
4
(a) Markaya yönelik bir grafik çalışma yapıldı mı?
Halihazırda böyle bir çalışma yapıldıysa, renkler minimal oynamalara müsait olabilir.
(b) Logo konusunda hiç bir çalışma yapılmadı
Harika! İdeal olan, form ve renk seçiminin birbirini destekler şekilde yürütülmesidir.
5
Renk seçimlerini kabaca aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkün.
(a) Siyah/beyaz
Risksiz. Tek renk baskı nedeniyle bazı mecralarda ekonomik. Renk tutturma sorunlarından azade.
(b) Tek renk
Genelde bir rengin tekil çağrışımından yola çıkıldığına şahit oluyorum. Form ile uyumlu ise, gayet verimli sonuçlanıyor.
İkinci yöntem, belki benchmarking diyebileceğimiz, sektör markalarının kullanmayı tercih ettiği rengi aynen kullanmak.
Sembolizmaların kullanıldığına da şahit oluyorum.
Marka briefini ve sektörü göz önüne alarak, markaya özel, koordinatları belli, “x markanın y rengi” dedirtecek şekilde üstüne düşünülmüş tek bir rengi el üstünde tutarım.. Belki biliyorsunuzdur, bu konuda büyük ticari davalar mevcut.
( c) Bir kaç renk
Değerler, hizmetler, ürünler entegre bir yapıya sahipse, her sac ayağı için temsili bir renk kullanmak çözümlerden biri.
Bazen de tek bir renk seçmek ve renk dengesi sağlamak üzere bir kaç renk eklenildiğine de şahit oluyoruz.
Tekil renklerin çağrışımlarını, başka tonlarla desteklenmediği sürece subjektif buluyorum.
Keyifle faydalanın!