TÜRK BAYRAĞI RENGİ + TAKIM FORMA RENKLERİ (1)

Geçenlerde okuduğum bir kitapta kendime dışarıdan eleştirel bir gözle bakmama yardımcı olan bir cümleye denk gelmiştim:  “Elinde çekiç olan, her şeyi çivi görür” tadında… Renk bilgim ve deneyimim ile gözlemlerim hep renk düzleminde oluyor. İster istemez. 

Bu makaleyi günlerdir bitiremiyorum. Konuyu neresinden tutsam elimde kalıyor, konuya neresinden baksam eleştirilmeyi hak ediyor.

Geçtiğimiz haftalarda sosyal medya takiplerimde iki konu mesleki olarak ilgimi çekti. Milli takım forması ve Gaziantep şehir kurumsal kimliği… 

Öncelikle okuyuculara üç konuyu hatırlatmalıyım:

  1. Futbol sektörünün (!) dinamiklerine ve ticari boyutuna hakim değilim. 
  2. Logotype ve logomarkların grafik tasarım prensiplerine hakim değilim, yalnızca algı, çağrışım, renk, ton ve renk kombinasyonu seçimleri konusunda çözüm ortaklığı sunuyorum .
  3. Her rengin, çevrelendiği diğer renklerle uyumuna dair mesleki derdim var. Tüm renk danışmanları gibi… Ve herhangi bir renk ile derdim olamaz. Taaa ki bu renk, kurumsal bir renk olarak standardından sapana, psikolojik etkisi veya çağrışımı düşünülmek durumunda iken hatalar yapılana kadar. İşte o zaman işin uyum boyutundan sıyrılıyor ve  "yaptım oldu” zihniyetine, “bence (!) güzel” subjektifliğine cephe almaya kuşanıyorum. Kişinin zaafı da bu olur muymuş dememek gerekir, oluyormuş :)
image

Zihnimin izlediği güzergah şu: 

  • Sakallara takılma.
  • Milli renklerin mümkün olduğunca az göz önünde oluşu küresel boyutta kimlerin amacına hizmet ediyor konusunu şimdilik bir kenara bırak. Takipçilerinle renk paylaş, renkle ilintili olsa dahi  komplo teorilerine  komplolara değinme. 
  • Kaleci formasına pembe atadılarsa; karşı takımın agresif kırmızı enerjisini kırıp, pembenin sükuneti ile yumuşatmak olabilir mi nedeni?(Yok canım, bu karar vericiler herhalde üstüne çok tartışmalar yapılmış olan hapishane duvarları, konuk takım soyunma odası ve benzerlerinde kullanılan pembe üstüne yapılan araştırmalardan haberdardırlar.  E hadi diyelim ki haberdar değiller. Pembenin bu canlı tonu ile ben buradayım diye bağıran bir engelleyicinin mantığı ne? Ve maç süresince yeşil sahadan dolayı yorulan göz konilerini (fotoreseptörleri), dinlendirmek üzere beynin kırmızımsı-pembemsi bir after-image yaratacağını da mı bilmiyorlar? Ya da yanılıyor muyum? Çok ince düşünülerek, after-image ortamında kaleciyi kamufle etmek mi hesaplandı? Gerçi bu tekniği bilmiyorum, onu da araştırayım)
  • Tamam, geç şimdilik bunları. İyi, güzel, deplasmanda kullanılan renkler, ihracatçı birliklerinin  “Turkey: discover the potential” kimliğinden alıntı yapılarak belirlenmiş olabilir, benziyor. Türkuaz değil miydi o? Bir bakıver bakalım. (gerçi araştırınca ortaya çıktı ki, Nike’ın zaten renk portföyünde bulunan “chlorine blue/ klor mavisi” rengi kullanılmaktaymış. )
  • En azından ay-yıldız ve  kırmızı formada yer alıyor. Aaa dur bir dakika, ne ay-yıldız, ne de kırmızı detaylar bayrak kırmızısı değil. Maçı izlemedim ama aynı karede hem bayrak, hem forma görürsem renk farkı olup olmadığını değerlendirebilirim. Tasarımcı firma Türk bayrağı kırmızısı değil, “university red/ üniveriste kırmızısı” kullanmış ha? (Türk bayrağı kırmızısı ve university red aynı ise, lütfen uyarın ki, eleştirimin kırmızıya dair kısmını düzeltebileyim)
  • Hayallah. Bayrak kırmızısını çok seviyorum diyen danışanlarımın örnek gösterdiği kırmızılar farklı olunca, bayrak kırmızısı standardını T.C. Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü sayfasından bulmuştum zamanında, ama kaldırmışlar demek ki ya da aklım dağınık. 
  • Dur, nette araştır biraz daha…Bu kadar da şuursuzca mı boyanıyormuş THY uçakları? (bu makale kaçmaz bence, bir tıklayın)
  • Asıl konuya,yani bayrak kırmızısına ve türkuaza dönemeyen ama formalara takılı kalan düşüncelerim  maç günü Beşiktaş’a inip de taraftar formaları ile başbaşa kalınca, iki gün sonrasında sokakta Fenerbahçe-Galatasaray renkleri ile etrafım sarılınca odağını yitirdi ve makalenin bu ilk bölümü formalar ve lisanslı taraftar ürünlerini ağırlamak durumunda kaldı.
image

Hafızada kazılı renk, farklı bir tonda önümüze geldiğinde, algı birşeylerin yanlış olduğu hissiyatına kapılır.

GALATASARAY

Galatasaray’ın renkleri bir zamandır sarı-kırmızı değil farkındaysanız. İsimlendirmek gerekirse turuncu ve bordo oldu…  

image

Nike ile aynı fikirdeyim:

image

 Kulübün Pantone, CMYK, RGB ve HEX kodlarını barındıran resmi bir açıklamasına ben ulaşamadım.  Üç beş makalede ve wikipedia’da kaynak gösterilmeksizin sarı için Pantone 1235 C, kırmızı için Pantone 201 C kodlarına denk geldim.

image
image

Zaman içerisinde sarı, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarıdan, içinde sarı bir iz taşıyan  turuncuya dönüştü. Vişneye bakan tatlı kırmızı ile ifade edilen kırmızı, kiremite yaklaşan bir bordo yolunda. 

Bu tanımlar, kulübün renklerine dair websitesinde yer alan tek ipuçları. 

FENERBAHÇE

Fenerbahçe ise websitesinde amblem-logo kullanımına dair sadece şu açıklamayı yapmış:  

Cyan 100 -Magenta 65 - Yellow 0 - Kontrast 31 - (Pantone 288 C)

Key yerine kontrast yazılmış olmasına da mı takıldınız? Anlamaya başlıyorsunuz beni :) 

Bu arada Pantone websitesi 288 C için şu değerleri öngörüyor: CMYK 100 80 6 32

Fenerbahçe kimliğini mavi ailesine indirgemiş belli ki, hani sarı? Kanarya demek yetiyor galiba. Hangi kanarya? Limoni olan mı, civcivimsi olan mı?

image

Fenerbahçe formalarının tarih boyunca renklerini merak ediyorsanız, buyurun tıklayın, sahadan alıntılanmış görsellerin yanı sıra formalar da mevcut. Emek verilmiş bir blog. 

Biz özlü söz ekleyesim geldi: Lacivert de bir mavidir ama mavi lacivert değildir! :)

image

BEŞİKTAŞ

Sıfırcı hoca olarak, Beşiktaş lisanslı ürünlerine dair tahmininiz üzere birşey söyleyemiyorum. Aklıma ilk gelen kulüplere bakarak edindiğim izlenim o kadar ayarı kaçmış renk içeriyor ki,  siyah ve beyazların tonlarına inmek abesle iştigal olacak. 

Takımın üçüncü rengi  ve kaynağı Türk Bayrağı olan kırmızılardaki ton farklılıkları minimal düzeyde. 

Vurgu rengi olarak kullanılan magentayı da siyah-beyaz birlikteliğine çok yakıştırıyorum.  Ticari maksatla, kulüp renginden farklı bir rengin eklenmesine hiç bir itirazım yok anlayacağınız. Ama o eklediğiniz renkte en azından standardı tuttursanız keşke. “O da pembe, bu da pembe, amma tantana ettin” demekle pek olmuyor. 

image

TRABZONSPOR

Trabzonspor'a da bir bakayım dedim. Diğer örneklerle kıyaslandığında %100 olmasa da, çizgisini koruyabilmiş.

image

BURSASPOR

Bursa ile gönül bağım ne websitesi, ne de lisanslı ürünler konusunda yorum yapmama müsade etmiyor. Görsel kendini yeterince ifade ediyor olsa gerek.

image

DİĞER TAKIMLAR

Ligdeki tüm takımlara değinmek isterdim.  Renk standardını her daim koruyabilen bir takımın taraftarı iseniz, örnek gösterebilmek adına bir sonraki makalede inceleyerek yer verebilmek isterim. Öneri mahiyetinde bir geribildirimde bulunan olmazsa bir sonraki makalemizde LA Lakers görsel kimliğini renk gözlükleri ardından inceleyebilir, standartlardan sapmayı engelleyen renk detaylarını ortaya çıkartabiliriz :)

FEDERASYON

Milli takım renklerinde  (forma ve taraftar ürünleri) bayrak rengi  kullanılıyorsa, bayrak rengi aynen kullanılmalıdır mantığına sahibim.  Eğer öyle bir kural yok ise, en azından ay-yıldız doğru renkte olmalıdır diye düşünürüm.. “Fotoğraf renkleri yanıltıyor olabilir mi” diye soranlara, “büyük ihtimalle” diye yanıt veririm. 

Ancak sol göğüste yer alan ay yıldızlar ve zemin renkleri arasındaki farklardan yola çıkarak, orijinallerini görmemiş olsam da, bir dengesizlik olduğu fikrine kapıldım.

image

Nike’dan university red 

Kurumsal ve hatta milli rengi yok sayan, “lacivertse lacivert, sarıysa sarı, kırmızıysa kırmızı işte, yaptım oldu” zihniyetini futbol kulüplerinin lisanslı ürünlerinde dahi görmek burun kıvırmama neden oluyor. Ticari kaygı desem, kimlik harici renk eklentileri çok alışıldık olmaya başladı, problem olarak görmemeye çalışıyorum ama aynı sezonda farklı tonlarda jenerik renkleri bünyem de, işime saygım da kabul etmiyor. 

Bir kurumsal renk Pantone kodları üzerinden tanımlanmışsa, bu rengi baskıda doğru tutturma olasılığınız yüksektir. Ancak iş, bu rengin örneğin tekstile uyarlanması ise,  cross-reference / çapraz referans istediğiniz sonuca sizi sadece yaklaştıracaktır. 

image

“İkisi de mavi, e iyi işte” dememek lazım :)

Renk dünyasının Pantone’den ibaret olmadığını, tanımsız renk karışımları ile istenilir renge ulaşmayı bilmek gerekir. Kumaşı Pantone rengine boyamak değil, istenilir renge ulaştırmaktır önemli olan. Farklı dokuların aynı renge boyanması ile bitmiş ürünlerin renginin aynı olacağını varsaymak bize mahsus herhalde. 

Mesela Nike renk kılavuzu, her sene kendi standartlarına en yakın Pantone kodunu belirtmeye çalıştıklarını, ancak standartlarındaki rengin aynısını değil, en yakınını anons edebildiklerini söylüyor.

Tüm bu yabancı menşeili spor malzemesi üreticilerinin merkez ofislerinde renk ve materyal departmanları var. Renk uyumu kısmında yetersiz olabiliyorlarsa da , renk eşleştirmek konusunda Farnsworth Munsell 100 Hue testinde 16 ve altı puan alan tonları çok iyi ayırt edebilen kişilerle çalışıyorlar. (Heheyt ben de o kategorideyim)

Yani bu yetkililer renk tutmadığında üreticiye veya üreticinin tedarikçisine biraz daha sıcak, biraz daha soğuk, biraz daha doygunluğu düşük gibi talimatta bulunuyorlar Pantone renklerinin ihtiyaca yanıt verememesi nedeniyle ve/veya durumunda

E, böyle bir işleyişte nasıl olur da  renkler birbirini tutmaz?

Aklıma gelen olasılıklar:

  • Türk kulüpler ve milli takım  için özensiz iş mi yapılıyor
  • Aracılar (acentalar) ve/veya üreticiler renk bilgisine sahip değil mi?
  • Tasarımcı firma, tasarım sonrası üretime karışmıyor mu?
  • Spesifikasyonları verip numune onayını kulübün insiyatifine mi bırakıyorlar
  • Öyle ise, spesifikasyonu elinde bulunduran satın alma departmanı, rengi bu kadar sapan numuneyi ve ürünü nasıl kabul ediyor
  • Monitörümde ya da websitelerine yüklenen fotoğraflarda renk kalibrasyonu çok yanıltıcı olabilir mi? (evet, elbette)
  • Orijinal ürünlerde renklerde problem yok ve ben yanılıyor olabilir miyim? (ihtimal dahilinde)
  • Veya acaba tüm bu kimliği bozan hatalar, federasyondan kulüplere kadar, tasarımcı firmalara doğru brief veremiyor olmanın beklenen sonucu mu?

Yukarıda sıraladığım olasılıklarda bir ironi yok, hakikaten forma ve lisanslı ürünleri tasarlayan firma ile kulüp arasındaki işleyişi bilmiyorum. Dünyada renk bilgisi yeterli olan tek insan ben olmadığıma göre, ilgili konumdakilerin “kendini renklerle ifade eden bir sektörde” konuyu önemsemesini beklemekte haksız olmadığımı düşünüyorum.

Türk bayrağı rengi demiştik değil mi? Evet asıl makaleye şimdi geçebilirim. :) Okumak için tıklayınız.

Meraklısına not: Futbol takip eden biri değilim. Takım tutmuyorum. Bir ara sağ bacağım kuvvetli ve şutlarım isabetliydi. Fenerbahçe renklerinde kramponlu ayakkabım olmuşluğu var, ancak sokakta bunlarla ip atlamak zordu. Bursaspor-Trabzonspor maçlarında bir tek Lemi ve Hami’nin adını bilmeme rağmen tribünde Trabzonspor taraftarı olarak yer almışlığım çok.. Çarşı grubuna sempatim var. Maç akışkan, hızlı ve heyecanlı ise skordan, takımlardan ve ülkelerden bağımsız izleyebilirim.Son olarak: takım tutuyor olsaydım, tribünde takımımın renklerini haykırırken, renklerimizi sahada görmeyi yeğlerdim tabii.